‘’ Bedenini Farkeden Çocuklar ‘’
‘ Farkındalık ‘ son yıllarda önemli bir kelime oldu. Özel çocuklarla uzun yıllardır çalışan biri olarak anladım ki bedenini fark eden çocuk , kendini farkediyor , kendini farkeden çocuğu şekillendirmek çok daha kolay oluyor.
Herşey normal hareket edebilme ile doğrudan alakalı aslında . Bunun için etkili bir duyusal bütünleme gereklidir. İhtiyacı olan duyusal bilgiler ile donandığında çocuk doğru postural tepkiler verir ve vücudunun iki yanını da dengeli bir şekilde kullanılır.
Postural tepkiler , çocuğun bedenini , boynunu ve başını yerçekimine karşı dik tutabilme yeteneğini geliştirir. Dengesi ve bedeninin her iki tarafının koordinasyonu farklı hareketleri ve pozisyonları deneyebilmesini sağlar. Çocuk sabit bir pozisyona girebilir ve bu durumda bir süre kalabilir. ‘Dur ve bekle ‘ çalışmasından önce bunu bilmek aileye büyük avantaj , zaman kazanmasını sağlar. Sabit kalabilen çocuk durur , bakar ve keşfeder. İşte o zaman ‘ iletişime ‘ geçmeye başlar. Aynı zamanda ‘ durmak ve beklemek ‘ çocuğa gözleme fırsatını verir hali ile öğrenmeyi kolaylaştırır.
İyi postural tepkiler , çocuğun vücudunu kontrol edebilmesinden dolayı kendine olan güveni güçlendirir ve yeni deneyimler edinmesini sağlar , çevresi ile olan iletişimini olumlu olarak destekler.
Bu aşamadan sonra günlük yaşam becerilerinin temel basamakları çok daha kolay öğrenebilir. Sağlam kas gücü ile , uzanmak için kaslarını bükebilir ( kasabilir ) ve düzleştirebilir ( gevşetebilir) .Kaşık , kapı kolu , musluk gibi objeleri eliyle kavrar , çevirir ve bırakır. Emekleme ve şınav gibi güç gerektiren değişik hareketler bu süreçte programına eklenebilir.
Burada unutulmaması gereken bir nokta vardır. Çocuk ayakta dururken ve otururken dik pozisyonunu koruyabilmelidir.
Vücut orta hattını çaprazlamada yani vücudunun bir yanına ait göz, el ve ayağın diğer göz , el ve ayağa ait boşlukta hareket ettirmede sorun yaşayacaktır. Spor yaparken raketle topa vurmakta ciddi zorlanacaktır. Sadece bir tarafını devamlı kullanmaya bağlı olarak iler ki yaşlarda karşımızı skolyoz ( omurga da kemik yapıya yerleşmiş rotasyonal deformite , eğrilik) problemi olarak çıkabilir.
İşte bu sebeple duyusal ayırt etme bozukluğundan biri olan postural bozukluklar fizyoterapiyi yakından ilgilendirmektedir.
Fizyoterapi ; kişinin fiziksel yeteneklerini geliştirmek için uzman kişi tarafından verilen bir eğitimdir.
Postural bozukluk , çocuğun zayıf bir posturü ( duruş ) olmasına sebep olur. Düşük kas tonusu olabilir ve sürekli ‘ gevşek ‘ olabilir. Otururken ya da ayaktayken kambur durabilir ve masanın üstüne başını koyabilir. Bu halsiz çocuk ‘yer çekimi canavarı ‘ ile kuşatılmıştır. Sebep ; vücudunun uzayda nerede olduğu ve ne yaptığına dair , vestibuler( denge ) , proprioseptif (vücut farkındalığı )ve taktil(dokunma ) duyularının yetersiz duyusal işlemlenmesi olabilir.
Postural bozukluk , kişinin dik oturmasına ,harekete geçmeye hazır olmasına ,gerektiğinde vücudunun her iki tarafının da birlikte ya da ayrı ayrı kullanmasına engel olabilir.
Çocuk bilateral entegrasyonda yani vücudunun her iki tarafından gelen uyaranları birleştirmeye yarayan sinirsel sistemde sorun yaşayabilir. Bununla ilgili sorunlar şu şekilde karşımıza çıkabilir ; koşmakta , ip atlamakta , bisiklet ve patene binmekte zorlanabilir. Vücudunun yerini belirlemekte ve dengesini korumakta zorlanabilir. Kontrollu çömelme , bu pozisyonda kalabilme ve dengeli yerden kalkmakta zorlanabilir. İşte bu sebeple çocuğun spor eğitiminde bir fizyoterapist ve bir ergoterapist olmalıdır. Aksi takdirde çocuk gereksiz yere yıpranabilir.
Aynı durumda okula hazırlık için çalışılan çocuk içinde söz konusudur. Vücudunu ve başını sabitlemekte zorluk çeken çocuğun göz hareketlerini kontrol etmesi zayıf olacaktır. Buda beraberinde her iki gözü birlikte bir takım olarak kullanabilmesini olumsuz etkileyecektir. Gözde derinlik kavramını , vücut hareketlerini , motor planlamayı ve objelere düzgün uzanabilmeyi , okuma sırasında sırayı takip etmesini olumsuz etkileyecektir.
Başımız bir fotoğraf makinesinin sabitleyici ayağı gibidir sabitlik ne kadar iyi olursa gözün etrafı araştırması ve elde edilen görüntü o kadar net olacaktır.
Yaşıtlarına yetişmeye çalışmak çocuğu çok yorabilir. Kalem tutma ,topu yakalama ve atma, oyuncaklarını , okul çantasını kavramak da zorlanacaktır. Uzun süreli masa başında sabit oturmak onu zorlayacağı için bir süre sonra başını masanın üzerine koyacaktır. Yere oturduğunda , bacakları genellikle dizleri önde birleşik ayaklar dengeyi sağlayabilmek için vücudunun her iki yanında olacak şekilde ‘W ‘ pozisyonundadır. Bu pozisyonda oturma uzun süreli devam ederse kalça ekleminin içe doğru dönmesine neden olabilir. Kalçadaki içe dönüklük yürümede ayağını içe çevirmesine ve takılmasına neden olacaktır.
Fizyoterapi ; çevremiz ile iletişim kurmamızı sağlayan , postür ve hareketi kontrol eden sinirlerin , kasların ve eklemlerin yapısına ve fonksiyonuna yönelik olduğundan duyu bütünleme bozukluğu yaşayan çocuklara yardımcı olabilir.
Yaşanılan sıkıntıların nedenlerinden biri duyusal olabilir , fizyoterapi yaklaşımları da çözüm yollarından biri olabilir.
Konuşma ile ilgili problemi olan çocuklar da kullanmamaya bağlı olarak çene ekleminin de hareket kısıtlığı ve kaslarda spazm oluşabilir ve bunu uygun fizyoterapi yaklaşımı ile eklem rahatlatılıp , kaslarda gevşeme sağlanıp arkasından oro motor çalışmalara geçilebilirse başarıya ulaşma süresi kısalacaktır.
Fizyoterapistler , duyu bütünleme teorisi ve tedavisi konusunda ek eğitim alarak uygulayabilme yetkisine sahiptir. Bu iki eğitimi alan uzman , çocuğun hem duyusal sistemini düzenlemesini hem de zayıf olan kasını kullanmasını sağlayacak şekilde aktiviteyi planlayabilir.
Sonuç olarak bedenini farkeden ve iyi kullanan çocuk , potansiyelini farketmede ve kullanmada çok daha başarılı olacaktır.
Fizyoterapist Rukiye Turan Genç