Duyu bütünleme; sinir sisteminin bir iç süreci olarak kabul edilir, bize hem çevre (işitsel ve görsel girdi hem de tat ve koku) hem de vücudumuzdan gelen(dokunma, hareket ve vücut farkındalığı) duyusal bilgileri almak, düzenlemek ve anlamamıza yardımcı olur. Bu da bize çevresel taleplere nasıl yanıt vermemiz gerektiğinde yardımcı olur. Verimli duyusal işlemleme, bize günlük yaşama tam olarak katılma ve gereken yeterli günlük rutinleri ve rolleri yapmamızı sağlar.
Duyu bütünleme bozukluğu olan çocuk , duyusal verilere karşılık verirken uyarılma eşiklerindeki farklıklardan dolayı, dikkatlerini yapmaları gereken işe verememektedir. Aynı zamanda duyusal bilgileri kullanarak planlama yapmamaktadır. Beyni düzensiz olduğundan dolayı davranışlarının pek çoğu da düzensizdir. Bütün bu sorunlar birleşince öğrenme zorlanmaktadır. Duyu bütünleme bozukluğu olan çocuk, genelde sınıfta büyük zorluklar yaşamaktadır.
- Sorun çocuğun zeka ya da öğrenme isteğindeki eksiklik değildir. Sorunu hareketi planlama bozukluğu olabilir. Yazı yazabilmesi için gövdesinin farkında olup, dokunsal olarak tutuğu kalemin yüzeyini fark edip uygun şekilde tutması, baştan bağımsız gözünü hareket ettirip tahtadaki yazıyı defterine geçirebilmesi gerekmektedir. Bu aşamaları planlamakta zorluk yaşarken sizin uyarılarınız çocuğun stres düzeyini olumsuz olarak artırmaktadır. Stresle baş edemediği için ya ilgisiz gözükür ya da sınıf düzenini bozan çocuk olur. Duyu bütünleme problemi olan çocuk, yapmak istemiyor değil yapamamaktadır.
- Duyusal uyaranlar aşırı fazla gelebilir. Tahtanın etrafındaki resimler, ışıklar, sesler, hareketler, kokular her taraftan onu çevrelemiş gibi hissedebilir. Çocuk kolaylıkla aşırı yüklenebilir.
- Çevresindeki herşey onun dikkatini dağıtabilir. Yanındaki arkadaşının hareketi (hareket sistemi hassas) işitsel uyaranlar ona her yerden kendisine sesleniliyormuş gibi hissetmesine neden olabilir, oturduğu sıra onu aşırı rahatsız edip canını acıtıyor, olabilir (dokunsal hassasiyet) Dokunulmaktan hoşlanmayıp canı acıyacağını düşünüp herkesten uzak tek kalmak isteyebilir. Bütün bu uyaranlar ile nasıl başedeceğini bilemez iken öğretmeni dinlemesi ve öğrenmesi onun için çok zordur.
- Duyusal uyaranlar yeterli olmayabilir. Vücudunu organize edebilmek için kısa süreli hareket etme ihtiyaç duyan bir çocuk için uzun süreli oturma ,sorunlar meydana getirebilir (devamlı kıpırdanma, sallanma, yanındakini rahatsız etme vb.) Sadece işitsel ve görsel uyaranla öğrenen çocuklar için düzenlenmiş olan eğitim sisteminin içinde, dokunarak ve hareket ederek öğrenen çocuklar için sıkıntılı olmaktadır.
- Çocuğun duyu profilini bilirsek öğrenme yolunu biliriz. Çocuk bizim öğrettiğimiz yolla öğrenemiyorsa, biz onun öğrenme yolu ile öğretebiliriz. Okul yöneticileri ve öğretmenler genellikle böyle çocuklara yardımcı olmak için nereden başlamaları gerektiğinde zorluk yaşayabilirler. Duyu bütünleme yaklaşımı uygulayan fizyoterapist ya da ergoterapist ile iş birliği yaptıkları zaman çocuğun hem okul başarısı artırılabilir hem de istenmeyen davranışları söndürülebilir.
Duyu bütünleme yaklaşımı ile çocuğun çevreden gelen uyaranlarla ilgili hassasiyet ya da duyarsızlıkları düzene girer. Çocuk organize olur ve dikkatini yaptığı işe verebilir. Duyu bütünleme tedavisini lisan eğitimi ve duyu bütünleme eğitimi almış fizyoterapist ya da ergoterapist yapabilir. Çocuğa özel bireysel değerlendirme yapılara bireye özel tedavi programı uygulanır. Bu programa mutlaka aile ve okul işi birliği ile şekillendirilir.